15 Temmuz 2008 Salı

caruso




luccio dalla'nın en güzel eseri ve belki de en güzel italyanca şarkı.
şarkı, adını enrico caruso'dan alır. anlatılanlara göre, caruso sorrento'dadır (napoli yakinlarinda, körfeze bakan, caruso ve torna a surriento 'ya konu olma şerefini taşıyan bir yer). hastadır ve bir gece kalkıp, kıyının en ucundaki kayanın üzerine çıkıp sarkı söylemeye başlar. muhteşem sesi duyan balıkçılar toplanıp saatlerce onu dinlerler. caruso odasına döner ve sonsuz uykusuna dalar. bu şarkıda körfeze karşı şarkı söyleyerek, az sonra bitecek olan hayatına veda eden bir adam anlatılır.

qui dove il mare luccica,
e tira forte il vento
sulla vecchia terrazza
davanti al golfo di surriento
un uomo abbraccia una ragazza
dopo che aveva pianto
poi si schiarisce la voce,
e ricomincia il canto

te voglio bene assai
ma tanto tanto bene sai
è una catena ormai
che scioglie il sangue dint'e vene sai…

vide le luci in mezzo al mare,
pensò alle notti là in america
ma erano solo le lampare
e la bianca scia di un'elica
senti il dolore nella musica,
e si atzò dal pianoforte
ma quando vide uscire
la luna da una nuvola,
gli sembrò più dolce anche la morte
guardò negli occhi la ragazza,
quegli occhi verdi come il mare
poi all'improvviso usci una lacrima
e lui credette di affogare

te voglio bene assai
ma tanto tanto bene sai
è una catena ormai
che scioglie il sangue dint'e vene sai...

potenza della lirica,
dove ogni dramma è un falso
che con un po’ di trucco e con la mimica
puoi diventare un altro
ma due occhi che ti guardano,
così vicini e veri
ti fan scordare le parole,
confondono i pensieri
così diventa tutto piccolo,
anche le notti là in america
ti volti e vedi la tua vita,
dietro la scia di un’elica
ma sì, è la vita che finisce,
è non ci penso poi tanto
anzi, si sentiva già felice,
e ricominciò il suo canto

te voglio bene assai
ma tanto tanto bene sai
è una catena ormai
che scioglie il sangue dint'e vene sai...


burada denizin parladığı
ve rüzgarın kuvvetlice estiği yerde
eski terasın üzerinde
sorrento körfezi'ne karşı
bir adam bir kızı kucaklıyor
ağladıktan sonra,
ve sonra sesini temizleyip
şarkısına yeniden başlıyor

seni çok seviyorum
çok, çok fazla, biliyorsun
artık bir zincir ki
damarların içindeki kanı eritiyor biliyorsun…

denizin ortasındaki ışıkları gördü,
amerikadaki geceleri düşündü,
ama onlar sadece balıkçıların lambalarıydı
ve pervanenin arkasından bıraktığı beyaz köpüktü
müzikteki acıyı hissetti
ve piyanosundan kalktı
ama ayın buluttan çıktığını görünce
ölüm ona daha sevimli bile göründü
kızın gözlerine baktı
o deniz gibi yeşil gözlere
sonra aniden bir gözyaşı döküldü
ve o boğulacağını zannetti

seni çok seviyorum
çok, çok fazla biliyorsun
artık bir zincir ki damarların içindeki kanı eritiyor
biliyorsun…

liriğin gücü,
her oyunun bir aldatmaca olduğu
biraz makyaj ve mimikle
başkasına dönüşebileceğin yer,
ama sana bakan iki göz
öyle yakın ve gerçek ki
sana kelimeleri unutturuyor
düşüncelerini karıştırıyor
her şey öyle küçülüyor ki
hatta amerika'daki geceler bile
dönüyor ve hayatını görüyorsun
bir pervanenin arkasında bıraktığı izde
ama evet, hayat sona ermekte
ve o bunu fazla düşünmedi
bilakis, kendini şimdiden mutlu hissetmekteydi
ve şarkısına yeniden başladı

seni çok seviyorum
çok, çok fazla biliyorsun
artık bir zincir
damarların içindeki kanı eriten
biliyorsun…
08.03.2007

Hiç yorum yok: