18 Mart 2009 Çarşamba

serendipity

güzel bir kelime.
penisilinden viagraya kadar bir sürü şeyin ortaya çıkış şekli.
türkçe karşılığı yok. tesadüf ya da şans eseri demek yetersiz kalıyor.

bir gün bir otobüse binip, sınava giderken, hesap makinasını unuttuğunu anlayan, panikleyen bir genç kızın "hesap makinası olan var mı?" diye otobüsün içine seslenmesi, birisinin cebinden çıkarıp uzatması ve hesap makinasının yanında hayatının aşkını da bulması gibi...

aradığından başka bir şeyi, aradığın şey vesilesiyle bulmak, bulduğunun görünürde aramadığın ama asıl ihtiyacın olan bir şey olması, yani acaip bir durum...

"In the field of observation, chance favours only the prepared mind." Louis Pasteur
"Serendipity. Look for something, find something else, and realize that what you've found is more suited to your needs than what you thought you were looking for." Lawrence Block
"Serendipity is the faculty of finding things we did not know we were looking for." Glauco Ortolano (2008)

wu wei ile kardeş gibiler...

Hiç yorum yok: